Basın AçıklamasıGüncelÖne Çıkanlar

Basına ve Kamuoyuna: Siyasi Olarak Alınan Yargı Kararını Kabul Etmiyoruz. TTB Biziz ve Görevimizin Başındayız!

Değerli basın emekçileri, siyasi partilerin sayın yöneticileri, Emek Meslek örgütleri ve Sivil Toplum Kuruluşlarının değerli temsilcileri, bizleri yalnız bırakmayan değerli dostlarımız;
Hekimlerin özgür iradeleriyle seçtiği TTB Merkez Konseyi üyeleri Ankara 31.Asliye Hukuk Mahkemesi kararıyla, bir yargı darbesiyle görevlerinden alınmıştır. Mahkemenin bu kararı bize göre hukuki değil siyasi bir karardır. TTB 70 yıllık varoluş sürecinde pek çok kez benzer saldırılara uğramış ancak bu saldırılara boyun eğmemiş doğru bildiği her sözü halkın sağlığı, çevre sağlığı, yaşam hakkı savunuculuğu ve iyi hekimlik yaklaşımıyla dile getirmiştir. Yine bu konseyimiz halkın ücretsiz – erişilebilir sağlık hakkını, sağlıkta şiddeti, hekimlerin hakları ve çalışma koşulları için; hastayı müşteri haline getiren sağlıkta dönüşüm politikalarına karşı yorulmadan dinlenmeden çalışmış pandemide, depremde, Muğla’da ve yurtta afete dönen orman yangınlarında her zaman en önde ve aktif bir şekilde görev yapmıştır. Akbelen direnişinde köylülerin yanında, Deştin’de çevre yıkımına karşı halkımızın yanında, orman yangınlarında kurumlarımızın yanı başında yer almışlardır. Bu yönüyle bu müdahale doğrudan halkın sağlık hakkına bir saldırı, bir gözdağı amacı taşımaktadır.
Bunun yanında 6023 sayılı yasa ile kurulmuş anayasal bir kurum olan örgütümüzün görev kapsamı, çalışma ve yönetim biçimi mevzuatla ayrıntılı olarak tanımlanmıştır. Genel kurullarla seçilip yetki alan kurulların yine seçim yoluyla değişmesi esas yöntemdir. Konseyin böylesine tartışmalı bir muameleye tabi tutulması bu yönüyle de halkın ve üyelerinin sözcülüğünü yapan kurum ve kuruluşlara bir saldırı ve gözdağı verme çabasıdır.
Birliğimize yapılan bu saldırı ne ilktir, ne de sonuncusu olacaktır. Hepimiz bunun nedenlerini biliyoruz.
Seçimle elde edemediği belediyeleri kayyumlar yoluyla elde etmeye dayalı süreç, görünen o ki meslek odaları ile demokratik ve mesleki kitle örgütlerine uyarlanmaya çalışılmaktadır. İktidar kendine dikensiz gül bahçesi yaratmaya çalışmaktadır. Bu amaçla örgütsel bütünlüğümüze yapılan bu müdahaleyi kabul etmiyoruz. Bu yöntemle neoliberal sağlık politikalarına karşı mücadelenin yavaşlatılması ve iktidar icraatlarını alkışlayan meslek odaları hayal edilmektedir. Bizler halkımızın sağlığı, üyelerimizin hakları ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi için konuşmaya devam edeceğiz, biz hekimler dün de susmadık, bugün de susmuyoruz, yarın da susmayacağız.
Bilinmelidir ki; bizler kötü sağlık koşullarına, sağlığın metalaştırılmasına, liyakatsız yöneticilere, mobbinge, sağlıkta şiddete, toplumsal şiddete karşı mücadeleye devam edeceğiz; nitelikli sağlık eğitimini, üyelerimizin haklarını, halkın erişilebilir ve ücretsiz kamusal sağlık hakkını, yaşam hakkını, çevre sağlığını, temiz hava hakkını, savaşa karşı barışı dillendirmeye bıkmadan usanmadan devam edeceğiz.
Tüm bunları gerçekleştirirken yalnız olmadığımızı da biliyoruz. Başta her geçen gün tükenen, çalışma koşulları ağırlaşan üyelerimiz, geçim sıkıntısı yaşayan halkımız, kıskaç altına alınarak ifade özgürlükleri daraltılmaya çalışılan kitle örgütlerimiz, sendika ve kurumlarımız ile bir arada bu saldırıların püskürtülebileceğini biliyoruz ve buna inanıyoruz.
Bugün burada TTB Merkez Konseyine karşı yapılan yargı darbesine karşı yanımızda olan tüm dostlarımızla birlikte, kurulmak istenilen hukuksuz sisteme karşı eskisinden daha güçlü bir inançla karşı duracağız ve mücadele edeceğiz.
HEKİMLİK YARGILANAMAZ, TTB SUSTURULAMAZ!
MUĞLA EMEK VE DEMOKRASİ GÜÇLERİ